Yapılandırma İç Genelgesi 2020/1 – GİB T.C. HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI Gelir İdaresi Başkanlığı Sayı : 21002710-010.06.01[37- ] Tarih : 30/11/20…
Yapılandırma İç Genelgesi 2020/1 – GİB
Yapılandırma İç Genelgesi 2020/1 – GİB
T.C.
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
Sayı : 21002710-010.06.01[37- ]
Tarih : 30/11/2020
Konu : 2020/1 Seri No.lu 7256 sayılı Kanun İç Genelgesi
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN 7256 SAYILI KANUN İÇ GENELGESİ (Seri No: 2020/1)
…………………………. VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
…………………………..VALİLİĞİNE
(Defterdarlık: Gelir Müdürlüğü)
7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun uygulamasına ilişkin olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek görülmüştür.
A- BAŞVURULARA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
Bilindiği üzere, 7256 sayılı Kanundan yararlanmak isteyen mükelleflerin Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr) veya e-devlet (www.turkiye.gov.tr) üzerinden başvuruda bulunmaları mümkün olduğu gibi, bağlı bulundukları her bir vergi dairesine ayrı ayrı yazılı olarak doğrudan ya da posta yoluyla veya motorlu taşıtlar vergisi ve/veya taşıtla ilişkili idari para cezaları için bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine başvuruda bulunabilecekleri 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7256 sayılı Kanun Genel Tebliğinde açıklanmıştır.
Ayrıca, Kanun hükümlerinden yararlanmak için yapılacak başvurularda aşağıda belirtilen hususlara da dikkat edilmesi gerekmektedir.
1) Yurt dışında bulunan mükelleflerin faks yoluyla Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunmaları hâlinde, söz konusu başvuruları kabul edilecektir. Bu durumda, mükellefler tarafından istenilmesi hâlinde ödeme tabloları faks yoluyla gönderilebilecektir. Ancak, mükelleflerin Kanun hükümlerinden yararlandıkları borçları ile ilgili davalarının bulunması durumunda bu davalarından vazgeçtiklerine dair dilekçeyi yazılı olarak göndermeleri icap etmektedir.
2) Tutuklu veya hükümlü olan mükelleflerin Kanundan yararlanmaya ilişkin dilekçelerinin ceza infaz kurumu kayıtlarına alındığı tarihin başvuru tarihi olarak esas alınması, bu tarihin belli olmaması durumunda ceza infaz kurumunun ilgili dilekçeyi vergi dairesine göndermesine ilişkin yazının tarihinin esas alınması gerekmektedir.
3) Kanun hükümlerinden motorlu taşıtlar vergisi ve/veya taşıtla ilişkili idari para cezaları için yararlanmak isteyen mükelleflerin taşıtlarının, bulundukları il dışında bir vergi dairesine kayıtlı olması durumunda, bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine başvuruda bulunmaları mümkündür. Bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine başvuruda bulunan mükelleflerin bu başvurularını alan ilgili vergi dairelerinin, alınan başvuru dilekçelerini evrak kaydını yaptıktan sonra taşıtın bağlı olduğu vergi dairesine posta yoluyla ya da faksla derhal göndermesi gerekmektedir. Taşıtın kayıtlı olduğu vergi dairesince başvuru dilekçesinin alınması üzerine bu başvurulara ilişkin olarak tanımlanan evrak kodu ile evrak kaydı yapılacak ve alacak yapılandırılarak ödeme planı hazırlanacaktır.
Diğer taraftan, başvuru dilekçelerinin verildiği ilgili vergi dairesi ile taşıtın bağlı olduğu vergi dairesinin Kamusal Elektronik Belge Yönetim Sistemi (KEYS) üzerinden evrak alabilen/gönderebilen vergi dairelerinden olmaları durumunda, bu dilekçeler başka lokasyona yönlendirilen evrak olarak KEYS üzerinden taşıtın bağlı olduğu vergi dairesine gönderilecektir. Bu durumda, alınan başvuru dilekçelerinin taşıtın bağlı olduğu vergi dairesine ayrıca posta yoluyla ya da faksla gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.
4) 7256 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlular, ödeme planlarını Başkanlığımız internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden veya bağlı bulundukları vergi dairelerinden alabileceklerdir.
Ayrıca, borçlular motorlu taşıtlar vergisi ve/veya taşıtla ilişkili idari para cezaları için bağlı oldukları vergi dairesi yerine bulundukları ildeki/ilçedeki vergi dairesine yaptıkları başvurulara ilişkin ödeme planlarını bu vergi dairelerine başvurmaları hâlinde imza karşılığında alabileceklerdir.
Kanundan yararlanılmasının şartlarından biri de dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran borçluların, takip ve tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan (ihtirazi kayıtla verilen beyannameye konu alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyenlerin alacağa ilişkin olarak açmış oldukları davalar dâhil) vazgeçmeleri gerekmektedir.
Ancak, başvuru sırasında davalardan vazgeçileceği yönünde beyanda bulunulduğu ve bu dilekçelerin vergi dairelerince derhal davanın bulunduğu yargı merciine gönderilerek idarece de başvuruda bulunan mükellefler ile ilgili ihtilafların sürdürülmediği dikkate alındığında, Kanundan yararlanmak üzere başvuran mükellefler ile ilgili olarak belirtilen işlemler gerçekleştirildikten sonra ya da idarece ihtilafın sürdürülmeyerek süresinde kanun yollarına başvurulmaması hallerinde mükelleflerin başvurularından vazgeçmeleri mümkün değildir.
6) Kanun hükümlerinden yararlanmaya yönelik başvurularını elektronik ortamda veya yurt dışından faksla yapan mükelleflerin, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili olarak dava açıp açmadıkları vergi dairelerince ivedilikle araştırılacak ve bu borçlara ilişkin devam eden ihtilafın bulunması durumunda, söz konusu davalardan vazgeçtiklerine dair yazılı dilekçeyi onbeş gün içinde vergi dairesine intikal ettirmeleri, aksi halde Kanun hükümlerinden yararlanamayacakları hususu bir yazı ile mükelleflere tebliğ edilecektir. Bu sürede davalardan vazgeçildiğine dair dilekçeleri vergi dairelerine intikal ettirmeyen mükellefler Kanun hükümlerinden yararlanma haklarını kaybedeceklerinden başvuruları geçersiz sayılacak ve hazırlanan ödeme planları iptal edilecektir.
7) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 124 üncü maddesi uyarınca mükelleflerin şikâyet yoluyla Bakanlığımıza/Başkanlığımıza yapmış oldukları müracaatlara konu alacaklar, 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılabilecektir. Ancak, mükelleflerin Kanun hükmünden yararlanabilmeleri için açılmış davalardan vazgeçmeleri gerektiği tabiidir.
Söz konusu davalardan vazgeçme dilekçelerinin asıllarının davada taraf olan Başkanlığımıza gönderilmesi ve Başkanlığımızca da bu dilekçelerin ilgili yargı merciine intikal ettirilmesi sağlanacaktır.
Öte yandan, 7256 sayılı Kanundan yararlanmak için müracaatta bulunan mükellefler tarafından bu borçları ile ilgili şikâyet yoluyla müracaat dışındaki sebeplerle Bakanlık/Başkanlık aleyhine açılan davanın bulunması hâlinde Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için bu davalardan da vazgeçilmesi gerekmekte olup, Bakanlığımızın/Başkanlığımızın davalı konumunda olduğu davalara dair ihtilaftan vazgeçme dilekçelerinin de ivedi olarak Başkanlığımıza gönderilmesi gerekmektedir.
Buna göre, Bakanlığımızın/Başkanlığımızın taraf olduğu davalara ilişkin ihtilaftan vazgeçme dilekçelerinin ivedilikle davaya konu dosya numarası da belirtilmek suretiyle Başkanlığımıza gönderilmesi sağlanacaktır.
8) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasında “1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, ilgili kanunlarda belirlenmiş olan sürelerde idari işleme karşı dava açılması gerekmektedir. Bu sürelerden sonra açılan davalar yargı mercileri tarafından süre yönünden reddedilmektedir.
Vergi/ceza ihbarnamelerinin mükelleflere ne zaman tebliğ edildiği vergi dairesi kayıtlarında detaylı şekilde yer aldığından, mükelleflerin dava açma süreleri bu kayıtlar esas alınarak tespit edilecek ve bu kayıtlara göre davanın, süresinden sonra açıldığı herhangi bir tereddüde yer bırakmayacak şekilde tespit edilirse bu alacaklar 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılabilecektir.
Diğer taraftan, söz konusu alacaklara ilişkin olarak açılmış olan davaların vergi mahkemesi tarafından süre yönünden reddedildiği hallerde red kararına karşı 17/11/2020 tarihinden önce ilgisine göre Danıştay’a veya bölge idare mahkemesine başvurulmuş olması durumunda da mükellefler 7256 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Bu durumda söz konusu davalardan vazgeçilmesi gerekeceği tabiidir.
9) 7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (b) bendi uyarınca, 7143 sayılı Kanunun 2, 3 ve 4 üncü maddeleri kapsamında yapılandırılan ve 7256 sayılı Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihi itibarıyla ödemeleri devam eden taksitlendirmelerde kalan taksit tutarlarına konu borçların 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılması mümkün olduğundan, borçluların 7256 sayılı Kanundan yararlanmak üzere başvurmaları halinde kalan taksit tutarlarına konu borçlar vadesinde ödenmemiş kabul edilecek ve borçlular ödedikleri tutarlar kadar 7143 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanacaklardır.
Bu durumda, 7143 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak ödenen taksit tutarları için anılan Kanun hükümleri geçerli sayılarak ödenen tutar kadar 7143 sayılı Kanundan yararlanılacağı ve kalan taksit tutarları vadesinde kısmen veya tamamen ödenmemiş alacak kabul edilerek taksit tutarlarına konu borçların 7256 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılacağı dikkate alındığında, 7143 sayılı Kanun kapsamında ödenmemiş toplam taksit tutarlarına göre 7256 sayılı Kanun kapsamında ödenecek tutarın (7143 sayılı Kanun 3 ve 4 üncü maddelerinde ödemeye bağlı olarak borç aslının tahsilinden de belirli oranda vazgeçileceği düzenlenmiş olmasına rağmen, taksitlerin tamamının 7143 sayılı Kanun kapsamında ödenememiş olması nedeniyle tahsilinden vazgeçilemeyen borç asılları dâhil borçlarının 7256 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılacak olmasından dolayı) artabileceği hususu da dikkate alınarak borçluların bu konuda bilgilendirilmesi gerekecektir.
Ayrıca, borçlular 31 Aralık 2020 tarihine kadar yaptıkları başvurulardan vazgeçebileceklerinden, 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan ve 7256 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla taksit ödemeleri devam eden borçları için 7256 sayılı Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunmuş olmaları durumunda bu başvurularından da vazgeçebileceklerdir. Borçluların bu konudaki başvurularından vazgeçmeleri halinde, 7143 sayılı Kanun kapsamında taksit ödeme haklarının devam etmesi kaydıyla 7143 sayılı Kanun kapsamında ödemelerine devam edebilecekleri tabiidir.
B- BAŞVURUDA BULUNAN MÜKELLEFLERE İLİŞKİN HACİZ İŞLEMLERİ
7256 sayılı Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükelleflerin, yapılandırmaya konu borçları muaccel olmaktan çıkmakta ve bu borçların peşin veya taksitler hâlinde ödenmesine imkân sağlanmaktadır.
Bu itibarla, Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler hakkında Kanun hükümlerini ihlal etmedikleri müddetçe bu borçlara yönelik 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 62 nci maddesi hükmü gereğince mal varlığı araştırması yapılmayacak, daha önce başlanılmış olup sonuçlanmamış bulunan mal varlığı araştırmalarına da son verilecektir.
Öte yandan, söz konusu kişilerin bu borçları nedeniyle cebren tahsil işlemleri yapılmayacak, 7256 sayılı Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihinden önce uygulanmış hacizler ve bu hacizlere dayanılarak başlatılan satış işlemleri durdurulacaktır. Ayrıca yapılan takipler neticesinde motorlu taşıtlar hakkında trafik sicillerine konulan hacizler baki kalmak kaydıyla yakalama şerhleri kaldırılacak ve talep edilmesi durumunda araçlar sahiplerine iade edilecektir.
Diğer taraftan, Kanunun 3 üncü maddesinin onikinci fıkrası hükmüne göre, bu Kanun kapsamında yapılandırmaya konu alacaklar nedeniyle tatbik edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi hâlinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı vergi dairesince satılabilecektir.
Daha önce tatbik edilen hacizlerin kaldırılmasını isteyen mükelleflerin bu talepleri, borcu karşılayacak tutarda teminat gösterilmesi hâlinde yerine getirilebilecektir. Aynı uygulamanın istihkak ve alacak hacizleri için de yapılacağı tabiidir.
7256 sayılı Kanun kapsamında borçları yapılandırılan mükelleflerin Kanun hükümlerini ihlal etmeleri hâlinde, durdurulan cebren takip işlemlerine kaldığı yerden devam edilecektir.
7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında da belirtildiği üzere, alacakların bu Kanuna göre yapılandırılması bu alacakların niteliğini değiştirmediğinden, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmeyen bu alacakların yapılandırma öncesi türü ve vadesi dikkate alınarak, daha önce yapılan takip işlemleri geçerliliğini koruduğundan yenilenmeksizin, bu işlemlere kaldığı yerden devam edilecektir.
Ayrıca, alacağın ödenmesinden sorumlu olan diğer kişiler (213 ve 6183 sayılı Kanunlar ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişiler) hakkında yapılan takip işlemlerine de Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasına göre kaldığı yerden devam edilmesi gerekeceği tabiidir.
C- CEBREN TAHSİL EDİLEN PARALARLA EMANETTEKİ PARALARIN MAHSUBU
Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihinden (bu tarih hariç) önce emanet hesaplarında bulunan tutarlar ile haczedilerek vergi dairesi hesaplarına aktarılan tutarlar borçlara mahsup edilecek, kalan bir borcun bulunması hâlinde, bakiye borç için Kanun hükümlerinden yararlanılabilecektir.
Ancak, mükellef hakkında tatbik edilen hacizlere istinaden, Kanunun yayımı tarihinden sonra yapılan cebren tahsilatlar, mükelleflerin Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere süresinde başvuruda bulunmaları hâlinde, başvuru tarihine bakılmaksızın, Kanun hükmüne göre yapılandırılan ve ödenmesi gereken tutara, ilk taksitten başlamak üzere mahsup edilecektir. Fazla bir tutarın bulunması hâlinde ise bu tutar, 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası göz önünde bulundurularak red ve iade edilecektir.
Öte yandan, ilgili mevzuat gereği yapılan iadelere ilişkin tutarlar;
– İade talebinin 7256 sayılı Kanunun başvuru süresinin bitiminden (31 Aralık 2020) önce olması hâlinde mükellefin talebine bağlı kalınmaksızın 7256 sayılı Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlere (vadesi gelmemiş olanlar da dâhil olmak üzere) mahsup edilecek ve kalan bir tutarın bulunması durumunda ise 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası göz önünde bulundurularak red ve iade edilecektir.
– İade talebinin 7256 sayılı Kanunun başvuru süresinden (31 Aralık 2020) sonra olması hâlinde öncelikle mükellefin muaccel hale gelmiş (7256 sayılı Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süresi başlamış olanları dâhil) amme borçlarına, 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrasına göre Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarına mahsup edilmesi sağlanacak ve kalan bir tutarın bulunması durumunda ise mükellefin talebi çerçevesinde işlem yapılacaktır.
Ç- DİĞER HUSUSLAR
1) Kanun hükümlerinden, muhtelif kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları, kanuni temsilciler, yeminli mali müşavirler ve serbest muhasebeci mali müşavirler gibi amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutar dikkate alınarak yararlanabilecek ve bu Kanun kapsamında kendileri adına yapılandırılan borcun tamamını ödemeleri şartıyla sorumlu oldukları bu alacaklara yönelik sorumlulukları sona erecektir.
Ancak, yapılandırılan borcun bir kısmının ödenmesi durumunda ödedikleri tutar kadar Kanundan yararlandırılacak ve Kanundan yararlanılarak ödenen tutara karşılık tahsilinden vazgeçilen alacaklar da dikkate alınarak sorumlu tutulacakları bakiye alacak tutarı tespit edilecektir.
2) Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendine göre, belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ödenmesi gereken tutarların, belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan paylarından kesinti yoluyla aylık olarak tahsil edilmesi gerekmektedir.
Bu Kanundan yararlanmak üzere başvuran belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların ödemeleri gereken taksitlerin tahsil edilebilmesi için;
– Büyükşehir belediyeleri ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar için Muhasebat Genel Müdürlüğüne,
– Diğer belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar için İlbank A.Ş.’ye, kesinti talepleri bu İç Genelge ekindeki tablo ile yapılacaktır.
3) 7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendinde, yapılandırılan borçlarını azami yüzyirmi ayda ödeyebilecek borçlular belediye veya belediyeye bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar olarak belirlendiğinden, belediyelerin hissedar oldukları şirketlerin Kanun kapsamında yapılandırılan borçlarının azami yüzyirmi eşit taksitte ödenebilmesinin mümkün bulunmadığı hususuna dikkat edilmesi gerekmektedir.
4) 7256 sayılı Kanunun uygulamasını göstermek üzere 27/11/2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7256 sayılı Kanun Genel Tebliğinin “II-ALACAKLARIN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR” başlıklı kısmının “B- ALACAK TUTARININ TESPİTİ” başlıklı bölümünde yer alan Örnek 6’daki “10/9/2020” tarihinin “10/8/2020” tarihi olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.
Bekir BAYRAKDAR
Gelir İdaresi Başkanı
EK: Tablo
7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükümlerine Göre Ödenecek Taksitlere Dair Kesinti Talebi
…………………… Vergi Dairesi Başkanlığı / Defterdarlığı
…………………… Vergi Dairesi Müdürlüğü / Malmüdürlüğü
Borçlu Belediye/Belediye’ye Bağlı Kuruluşun;
Sıra No: Unvanı Vergi Kimlik Numarası Bulunduğu İl Toplam Borç Tutarı Taksit Sayısı